Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği’nin (MOSDER) yıl içerisinde belirli aralıklarla üyelerine yönelik düzenlediği toplantılardan bir tanesi daha gerçekleşti.
MOSDER Genel Sekreteri Ebru Ünlü’nün moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda Ekonomi Gazetesi CEO’su Bader Arslan Türkiye’nin genel ekonomik verilerini ve mobilya sektörünü değerlendirdiği bir sunum gerçekleştirdi. Etkinliğe dernek üyelerinin yanı sıra Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç başta olmak üzere federasyon üyeleri ve Ofis Mobilyaları Sanayi ve İşadamları Derneği (OMSİAD) yetkilileri katıldı. MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı, MOSDER olarak Türk mobilyasını dünyaya tanıtma amacıyla çıktıkları bu yolda her gün biraz daha iyiye gitmek ve ülkemizi gururla temsil etmek için var güçleriyle çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
“Stratejik bir yol haritası izlenecek”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Balcı, bugün imkansız gibi görünen birçok başarıyı elde edebilmek için kararlı ve istikrarlı olmanın önemine değinerek, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçtiğimizi belirtti. Başarının, her şeyden evvel kararlılık gerektiren zor bir süreçten sonra elde edilebileceğini vurguladı ve ülkemizin dinamizmine olan inancımızın bizlere umut vermesi gerektiğini söyleyerek sözlerine devam etti. Yeni projeleri ve yatırımları gerçekler doğrultusunda planlarken, çağın getirdiği ekonomik konjonktüre karşı stratejik bir yol haritası izleneceğinin altını çizdi.
“Konut satışları mobilya sektörünü de etkiliyor”
Mobilya satışlarında iç pazardaki satışı ve üretimi etkileyen en önemli faktörün konut satışı olduğunu dile getiren Ekonomi Gazetesi CEO’su Bader Arslan, “Türkiye’de konut satışlarında 2018 yılından beri sert bir düşüş görmeye başladık. Buna bağlı olarak mobilya sektöründe de üretim yavaşlaması gördük. Bunun hemen ardından yaşanan Covid-19 pandemisi doğal olarak tüm sanayi sektörlerini etkiledi. Fakat covid sonrası dönemde mobilya sektöründeki üretim performansının Türkiye’deki genel sanayi üretim performansından daha iyi olduğunu görüyoruz” dedi.
“Türkiye’de 43 bin 428 mobilya imalatı yapan işletme mevcut”
Sektörle alakalı genel verileri de açıklayan Arslan, “2021 yılı sonu rakamlarına baktığımızda Türkiye’de 43 bin 428 mobilya imalatı yapan işletme var. Bu işletmeler Türkiye’de sanayi sektöründe üretim yapan kurumların yüzde 9,8’ini oluşturuyor. Sektörde imalat tarafında çalışan toplam kişi sayısı 234 bin 222. Mobilya sektöründe 2019 yılı haricinde çalışan sayısında sürekli bir artış görüyoruz. Firma başına çalışan sayısına odaklandığımızda 5.5 kişi olduğunu analiz edebiliyoruz. Sektörde 9 ve altında kişiyi istihdam eden firma sayısı genel oranın yüzde 92’sini oluşturuyor. Bu noktada mobilya sektörünün daha iyi noktalara gelebilmesi için birleşmesi gerekiyor” diye konuştu.
Mobilya ihracatı, 2001 krizinde 250 milyon dolarken 2021 yılında 5.3 milyar dolara çıktığını aktaran Arslan, “Türkiye’de ihracatta payını en çok artıran 3 sektörden birisi mobilya. Arslan, Dünya mobilya ihracatında Türkiye 2003 yılında 36. sıradayken 2022 yılında 11. sırada yer almış. Bu ihracattan aldığımız pay binde 7 civarındayken şu anda yüzde 1.7’ye gelmiş durumda. Irak, Almanya, ABD, Fransa ve İsrail sektördeki en büyük pazarlar” şeklinde konuştu.
“Birlikte yeni pazarlara açılmalıyız”
Mobilya sektörünün dayanışmayı ve iş birliğini başaran nadir sektörlerden olduğunun altını çizen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç, “Mobilya sektörü aslında bir yaşam kültürüdür ve bütün sektörleri ilgilendirir. Türkiye için mobilya sektörünün gelişmesi önemli bir fırsat. Türkiye’nin mobilya sektörünü büyütebilmesi için tek seçeneği var; o da gelişmiş ülkelere mal satma kabiliyeti. Fakat şu an ki yapımızla bizim gelişmiş ülkelerde derinleşme imkanımız yok. Beraber küme şeklinde yeni pazarlara açılmamız gerekiyor. Bunu derneklerimizin, federasyonumuzun ve Türkiye ihracat birliklerimizin eş güdümünde yapacağız. Bir Afrika atasözü şöyle der; ‘Eğer yalnız yürümek istersen hızlı yürü ama çok uzaklara gitmek istiyorsan beraber yürüyün’. Bizim beraber yürümekten başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.